Biyopsi denince akla ilk gelen şey, bu işlemin nasıl bir işlem olduğu ve işlemde ağrı olup olmayacağıdır. Bu nedenle bu yazımızda biyopsi ve ağrı konusunu işleyeceğiz. Şunu öncelikle söylemek gerekir ki tekniğine uygun yapılmış bir lokal anestezi ile iğne biyopsileri sıfır ağrı ile tamamlanır. Ancak önce gelin biyopsi işleminin nasıl bir işlem olduğuna kısaca göz atalım, sonrasında ağrı konusunu detaylı olarak işleyelim.
Biyopsi nedir?
Biyopsi işlemi kısaca bir dokudan veya tanı konulması gereken bir tümörden parça alınması işlemidir. Günümüzde dünyada artık yapılan biyopsilerin çok büyük bir kısmı girişimsel radyologlar tarafından görüntüleme eşliğinde yapılmaktadır. Biyopsi işlemi kesin teşhis amacıyla yapılır ve alınan dokular patoloji bölümünce incelenir. Bazen de genetik analiz yapılabilmesi için doku örneğine ihtiyaç duyulabilir. Hızlı, güvenilir ve dokuda hasar bırakmayan (minimal invazif) iğne biyopsilerin genel özellikleri için bu bağlantıya tıklayarak daha detaylı bilgi alabilirsiniz.
Biyopsiler ve anestezi
Günümüzde yapılan biyopsilerin çok büyük bir kısmı lokal anestezi ile yapılmaktadır. İster cilt biyopsisi gibi yüzeysel dokular olsun, ister pankreas biyopsisi gibi derin dokular olsun neredeyse tüm doku biyopsilerinde lokal anestezi uygulanabilmektedir. Lokal anestezi bu nedenle girişimsel radyolojinin ana unsurlarından biridir. Ancak biyopsilerde kullanılan lokal anestezi dışında da birçok anestezi uygulaması mevcuttur.
Anestezi tipleri nelerdir?
Her ne kadar iğne biyopsilerinde genellikle lokal anestezi uygulansa da diğer anestezi yöntemleri de biyosilerde kullanılan yöntemler arasındadır. Nadiren de olsa özel durumlarda iğne biyopsilerinde de bu yöntemleri kullanabilmekteyiz. Örneğin çocuk hastalarda, mental sağlığı veya bilinci yerinde olmayan hareketsiz duramayacak kişilerde, ağrısı nedeniyle hareketsiz duramayacak hastalarda, psikolojik olarak iğne veya hastane fobisi bulunan hastalarda, panik atak bozuklukları vb gibi durumlarda lokal anestezi yerine diğer anestezilerden biri uygulanabilmektedir.
Genel anestezi
Halk arasında narkoz veya narkozlu anestezi olarak da bilinmektedir. Bu anestezi genelde ameliyathane koşullarında veya ameliyathaneye benzer koşullar yaratılan işlem odalarında yapılır. Mutlaka bir anestezi doktoru tarafından yürütülür. İşlem sırasında kişi solunum cihazına bağlanarak hayati fonksiyonlar monitörlerden takip edilir. Kişi işlem sırasında hiçbir ağrı duymaz, bilinci tam kapalıdır ve hiçbir şey hissetmez. İğne biyopsilerinde genelde kullanılmaz. Ameliyatlarda kullanılan anestezi yöntemdir.
Bölgesel anestezi
Bu anestezi şeklinde sadece operasyon yapılacak bölge uyuşturulur. Örneğin ayak parmağı için dizden aşağısı, dirsek için omuzdan aşağısı (tüm kol) uyuşturulabilir. Bu anestezi şeklinde kişi uyanıktır, konuşabilir, ancak işlem uygulanan alanda dokunma hissi de dahil olmak üzere hiçbir şey hissetmez. Genelde kol ve bacaklarda uygulanan bir anestezi şeklidir.
Spinal ansetezi/epidural anestezi
Genellikle doğumlarda veya sezeryan’larda uygulanan bir anestezi yöntemidir. Belden yapılan bir iğne ile alt karın bölgesi ve bacaklar uyuşturulur. Kişi uyanıktır. Ancak bu bölgede hiçbir ağrı hissetmez.
Sedasyon anestezisi
Girişimsel radyologların da kullandığı bir anestezidir. Lokal anesteziye ek olarak uygulanabilir. Ayrıca bir çok küçük girişimsel işlemde (kolonoskopi, endoskopi, küretaj, bronkoskopi, RIA yerleştirilmesi, diş işlemleri vb gibi) kullanılabilir. Panik atak hastalarında, çocuklarda, genel vücut ağrısı olanlarda, hareketsiz duramayan akli durum bozukluğu bulunan kişilerde lokal anesteziye ek olarak uygulanabilir. Sedasyon anestezisi yarı uyanık-yarı baygın şeklinde tarif edilebilecek bir anestezidir. Derinliği arttırılırsa bilinç tam uyku haline geçebilir, yüzeyelleştirilir ise hafif bir anestezi olur. Damardan verilen ilaçlar ile uygulanmaktadır. İşlem sırasında hasta ağrı hissetmez. İşlem sonrasında uyanma süresi kişiden kişiye değişmekle birlikte genelde kısadır.
Tümesan anestezi
Genellikle varis tedavilerinde uygulanan, damar çevresine etkili bir bölgesel anestezi tipidir. Endovenöz lazer ve endovenöz radyofrekans tedavisinde girişimsel radyologların sık uyguladıkları bir anestezi çeşidirir.
Lokal anestezi
Lokal anestezi girişimsel radyologların en sık kullandığı anestezi tipidir. Neredeyse tüm biyopsilerde kullanılabilir. Kişinin bilinci açıktır ancak işlem yapılan alandan gelen hiç bir ağrıyı hissetmez. Pratik bir anestezi uygulamasıdır. Lokal anestezinin detaylarına ve özelliklerine bir göz atalım.
Lokal anestezinin özellikleri
Lokal anestezi birçok özelliği nedeniyle biyopsi işlemlerinde en çok tercih edilen anestezi metodlarından biridir. Bu özelliklere bakacak olursak;
- Tüm vücuda anestezi vermeden, sadece küçük bir alanda etki gösterir. Böylelikle vücudun diğer alanlarına etkisi minimaldir.
- Girişimsel radyolojide yapılan lokal anesteziler de aynı biyopsi işlemi gibi görüntüleme eşliğinde yapılır. Böylelikle lokal anestezi ilacının hangi bölgeye dağıldığı, biyopsi yapılacak alanda ilacın homojen dağılıp dağılmadığı görülebilmektedir. Bu da anestezinin tutmasını arttıran bir etkendir. Daha konforlu bir biyopsi için görüntüleme eşliğinin kullanılması hastanın daha rahat bir biyopsi geçirmesine olanak sağlayacaktır.
- Hasta işlem süresince uyanıktır, bilinci açıktır.
- Bilinç açık olarak gerçekleştirildiğinden dolayı, işlem sonunda bir ayılma süresi yoktur. Bu nedenle işlem sonrası taburculuk süresinin kısa olmasına olanak sağlar.
- Ağrı duyusunu etkili bir şekilde bloke eder. Diğer anestezi yöntemleriyle beraber kullanılabilir. Sedasyon anestezisi ile birlikte kullanıldığında psikolojik rahatlama da elde edilir.
- Etkili bir anestezi sağladığından dolayı, hastaların işlemde hiçbir acı duymadan hareketsiz kalabilmelerine olanak sağlar. Bu da biyopsi yapan hekimin hem daha konforlu olarak işlem yapmasını sağlar, hem de hekim üzerindeki hastanın ağrı duyma stresini azaltarak daha fazla miktarda yeterli doku alabilmesine olanak sağlar. Ayrıca ağrı nedeniyle işlemin yarıda bırakılmasının önüne geçer.
- Etki süresi 45 sn gibi çok kısa bir sürede başlar. Etkisi 30 dakikadan 6 saate kadar devam eder. Bu süre birçok işlemin tamamlanmasına yetecek kadar uzundur. Ancak ek doz yapılarak bu etki uzatılır.
- Genel anestezi sonrasında görülen bulantı kusma gibi yan etkiler lokal anestezide görülmez
- Hamilelerde ve yaşlılarda güvenilirdir
- Lokal anesteziye adrenalin eklenerek anestezinin etki süresi uzatılır. Ayrıca adrenalinin damar büzüştürücü etkisi nedeniyle işleme bağlı kanama riski de azaltılmış olur.
- İşlemden sonra da etkinin devam etmesi nedeniyle hastalar taburculuk sonrasında da rahat eder
- Yan etki ihtimali düşüktür, ancak kontrolsüz ve usulüne uygun verilmediğinde ritm bozukluğu, nöbet ve bilinç kaybı olabilir. Küçük bir hasta grubunda lokal anestezi ilaçlarına karşı alerji gelişebilir.

Lokal anestezi tekniği
Lokal anestezinin başarısını etlikleyen en önemli unsur, yapan kişinin deneyimi ve lokal anestezi tekniğidir. Organların sinir iletim yollarının ve ağrıya hassas dokuların bilinmesi, biyopsi sırasında ağrıya sebep olabilecek anlık gelişmeler konusunda tecrübeli olunması ağrı için önlem alınmasını sağlar. Tekniğine uygun yapılan bir lokal anestezide hastanın konforu ön plandadır ve işlem sıfır ağrı ile tamamlanır. Anestezi başarısını etkileyen bir düğer husus ise sabırlı olmaktır. Dokulara uygulanan maddenin yayılımı konusunda sabırlı olmak daha iyi bir anestezi elde edilmesini sağlar.
Lokal anestezinin tekniğine uygun yapılarak çok iyi bir anestezi elde edilmesi işlem başarısını da olumlu etkiler. Konforlu bir şekilde yapılan işlem sadece hasta için iyi değildir, aynı zamanda biyopsiyi yapan operatörün rahat çalışmasını, özenli davranmasını ve yeterli doku almasını da sağlar.





